Her sene milyonlarca turist çeken ilimizde, Abant, Gölcük, Yedigöller ve Kartalkaya gibi alanların perde arkasında kalan Tarihi Bolu Evleri, tarih severlerin ilgi odağı oldu.
Konum itibariyle Hititlerden Büyük İskender’e, Perslerden Osmanlı Devleti’ne kadar birçok büyük medeniyete ev sahipliği yapan Bolu, aynı zamanda Anadolu’nun köklü Ahilik Geleneğini günümüzde de yaşatan şehirlerden biridir.
Sanayileşmiş bölgelerin ortasında yer alan Bolu, milli gelirde ülke genelinde öne çıkan illerden. Gelişen sanayi sektörünün yanı sıra tarım, ticaret ve turizm ekonomisinde de etkin bir rol oynar. Tarım alanları, şehir arazisinin yaklaşık yüzde 18’ini oluştururken, yüzde 65’lik bir bölümü ormanlık alandır.
Bolu, doğaseverlerin favorileri arasında yer alıyor. Abant, Yedigöller, Gölcük gibi doğa harikalarına ek olarak, termal turizm, kültür turizmi ve gastronomi turizminde de büyük potansiyele sahip. 2022’de Bolu’yu 1 milyon 22 bin 693 kişi ziyaret etti.
Bolu’nun lezzetli yemekleri de şehri ziyaret edenlerin ilgisini çeken unsurlardan. Yöresel lezzetleri ve Mengen’den yetişen aşçılarıyla ünlü olan Bolu’nun mutfak kültürü, Osmanlı dönemine kadar uzanıyor. Bu dönemde hazırlanan bir maaş defterine göre, saray mutfaklarında görev yapan 111 aşçının 77’si Bolulu.
Bolu, ayrıca Türkiye beyaz et üretiminin yaklaşık yüzde 30’unu karşılar. Şehirde her türden ürün yetişebilen bir tarım bölgesi olmasının yanı sıra, kanatlı hayvancılık da öne çıkan sektörlerden biridir. Bolu’nun tarım ürünleri arasında tahıl, sebze ve meyveler önemli bir yer tutar.
Tarihi, doğal ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken Bolu, Ahilik Geleneğini de yaşatmaya devam ediyor. Bu bakımdan Bolu, tarihle iç içe bir turizm deneyimi sunan nadir şehirlerden biridir.
(Bolu Olay)