Ankara’da ailesi ve iş arkadaşıyla birlikte iftar için restorana giden adam, yemek siparişlerinin gecikmesinden dolayı kalkmak istediği için çalışanlar tarafından darp edilerek burnunun kırıldığını iddia etti. Söz konusu işletme yetkilileri ise iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Olay, dün akşam Etimesgut’un Bağlıca semtinde yer alan bir restoranda meydana geldi.
Mimar Mert Onat Yıldırım (29), eşi, kardeşi ve iş arkadaşıyla birlikte iftar için restorana rezervasyon yaptırdı. Yıldırım ve beraberindeki kişilerden bazılarının yemek siparişleri iftar vaktinin üzerinden bir saat geçmesine rağmen gelmedi. Durumu tepki gösteren Yıldırım, hesabı ödeyip mekandan gitmek isteyince çalışanlarla arasında tartışma çıktı. Tartışmanın kısa sürede alevlenmesi üzerine saldırıya uğrayan Yıldırım, aralarında işletme sahibi E.U.’nun da bulunduğu yaklaşık 40 kişi tarafından darp edildi. Aldığı darbeler nedeniyle burnu kırılan ve vücudunun farklı yerlerinde hasarlar oluşan Yıldırım ambulansla hastaneye nakledildi. Sadece kendisinin değil başta kardeşi olmak üzere yanındaki diğer kişilerin de saldırıya uğradığını ileri süren Yıldırım olayın sorumluların hakkında şikayetçi olduğunu dile getirdi.
Olayla ilgili konuşan Mert Onat Yıldırım, “Şirket çalışanlarımızla birlikte iftar yemeğine gittik. Restoran çalışanlarına yemekler geç geldiği için şikayetimizi ilettik. Yaklaşık 15 kişiydik. Masanın yarısından fazlasının yemeği gecikince hesabı ödeyip kalmak istediğimizi söyledik. Bu durum da kendilerini mutsuz etti. Yemeklerin geleceğini söylediler. Ardından hesabı ödemek istedim. Hep birlikte masadan kalktık. Oradaki yetkili bana sinirlendi ve bağırmaya başladı. Aldırış etmeden mekanı terk etmek istedim. Kız kardeşimin bağırma sesini duyunca geri döndüm. O sırada da kavga çıktı. Önce birkaç kişi saldırdı. Ardından da sayı gittikçe çoğaldı. Adeta arbede oldu. 30 ila 40 arasında kişinin saldırısına uğradım. Her gören vurmaya çalışıyordu. Burnumda ciddi kırıklar var. İyileştikten sonra ameliyat olacağım. Nefes alamıyorum, ameliyat olmadan da alamayacağım. Düzenli olarak spor yapan birisiydim, artık yapamayacağım. Yorgun ve yıpranmış hissediyorum” ifadelerini kullandı.
Restoranda çalışan kişilerin kaçak işçi olduklarını ve sigortasız çalıştırıldıklarını iddia eden Yıldırım, “Orada çalışanların sigortalı işçi olduğunu da düşünmüyorum. Yarısından fazlası Türk bile değildi. Her şey 10 dakika sürdü. Hastaneye zor yetiştik. Şikayetçi olduk, peşlerini bırakmayacağız. Türk yargısının gerekli cezayı vermesini istiyorum. Restoran hakkında şikayet içeren çok fazla yorum var. Hiçbir şey yapamıyorum. Şu anda çalışmam gerekiyor ama yapamıyorum” şeklinde konuştu.
Yıldırım’ın kız kardeşi Nilsu Yıldırım ise, “İftar için restoran gitmiştik. Arkadaşlarımızın bazılarının yemeği geldi ama bir saat geçmesine rağmen bizim siparişimiz gelmemişti. Birkaç kez yemeğin ne zaman geleceğini sorduğumuzda bize agresif tavırlarla cevap verdiler. Siparişlerimiz gelmeyince kalmak istedik. Ardından tartışmalar büyümeye başladı. Bizi ittirerek mekandan dışarıyı atmaya çalıştılar. Hiçbir yetkili de o sırada gelip çalışanlara uyarıda bulunmadı. Oradakiler bize, ‘Herkes oruçlu, böyle şeyler olabilir’ dedi. Ben de böyle bir şeyi kabul edemeyeceğimizi söyledim. Ardından polisler geldi. Olayları anlattık. İçeriye tekrar girdiğimizde hiçbir personelin pişmanlık duymadığını gördüm. Bize gülüyorlardı. Abimin hastaneye kaldırıldığını söylediğimde oradaki kadın çalışan bana ‘Hak ettiniz’ dedi. Şikayetçiyiz. Olaylar çok hızlı gelişti. Çok çabuk kalabalık oldular. Bu restoranın çalışanlarının kaba bir üslupla hizmet verdiğini çok kez duymuştuk” dedi. İddiaların odağındaki işletme suçlamaları kabul etmedi Söz konusu restoran yetkilileri ise olayın kendileriyle bir ilgisinin olmadığı ve müşteriler arasında yaşandığı iddia etti. Röportaj vermek istemediklerini dile getiren yetkililer suçlamaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.
(İHA)