15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında programda konuşma yapan Gerede Kaymakamı Cengiz Ünsal, İstiklal Marşı’nın yedinci kıtasını okuyarak başladı.
Konuşmasını şiir ile devam ettiren Gerede Kaymakamı Cengiz Ünsal konuşmasında şu ifadelere yer verdi.
“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda, şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı cananı, bütün varımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda!”
“Devletimiz ve milletimizin istiklal ve istikbaline kastetmeye teşebbüs eden hain FETÖ terör örgütünün kanlı darbe girişimini, tarihte eşi benzeri görülmedik bir kahramanlıkla bertaraf eden aziz milletimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününün dördüncü yıl dönümünü kutluyoruz.
15 Temmuz, vatanımızın bölünmez bütünlüğünün, milletimizin azim ve kararlılığının, milli birlik ve beraberliğinin bütün dünyaya bir kez daha gösterildiği tarihi bir gün, dünya toplumlarına ve devletlerine ders veren bir destandır.
Aziz milletimiz tarih sahnesine çıktığı günden beri hiçbir zaman boyunduruk altına girmemiş, hürriyeti söz konusu olduğunda tüm varlığıyla iradesine sahip çıkmış büyük bir millettir. Tarihimiz bunun şanlı örnekleriyle doludur.
15 Temmuz 2016’da, milletimizin şanlı tarihine altın harflerle nakşettiğimiz Demokrasi Destanı’nın 4’üncü yıldönümünü idrak etmek, bu destansı mücadelede şehadet makamına erişen aziz şehitlerimizi anmak üzere bir araya geldik. Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nde, Gerede’deki bu manzara, aziz milletimizin kardeşlik şuurunun ne kadar sağlam temeller üzerine kurulu olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu manzara, bizi biz yapan değerlerimize olan sadakatinizin, şehitlerimizin emanetine olan vefakârlığınızın, birliğimize olan inancınızın ifadesidir.
Milletimizin geleceğini ipotek altına almaya çalışanlara karşı milletimiz o gece iradesine, demokrasisine, istiklal ve istikbaline canı pahasına sahip çıktı. Dün Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da bu vatan için toprağa düşenlerin aziz hatıraları ve Milli Mücadele ruhu o gece bir kere daha dirildi. “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” diyen bir milletin evlatları olarak; o gece gözünü kırpmadan şehadete yürüyen vatan evlatlarının kahramanlığı, kökü mazide olan ati bir devletin nelere meydan okuduğunu, bütün dünyaya bir kere daha gösterdik.
Demokrasinin bir kez daha galip geldiği bu mücadelede; tankın, topun, uçağın, helikopterin, tüfeğin karşısına sadece ve sadece imanıyla, inancıyla ve yüreğiyle dikilen Türk milleti tıpkı Kurtuluş Savaşında olduğu gibi tüm fertleriyle tek yürek olarak sokaklara dökülmüş ve bir kez daha yeri geldiğinde gazi ve şehit olunabileceğini göstermiştir. Genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle 7’den 70’e asil milletimiz, 15 Temmuz’da ölümü öldürdü, korkuyu korkuttu. Böyle bir asil milletin ferdi olmaktan büyük bir onur duyduğumu ifade etmek istiyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla Ömer Halisdemirler, Fatih Kalular gibi meydanlara inerek, devletine, milletine sahip çıkan bu vatanın her köşesinde dimdik duruşlarıyla bu ülkenin geleceğine sahip çıkarak büyük bir iradeyi ortaya koyan milletimiz, darbe yapmaya kalkan hainleri püskürtmüştür. Vatanın ve milletinin istiklal ve istikbali için sokağa çıkan milletimiz kendilerine doğrultulan silahlara ve üzerlerine sürülen tanklara gereken cevabı vermiş, o gece milletimiz yeni bir kurtuluş destanı yazmıştır.
Milletimizin darbe teşebbüsü karşısında gösterdiği refleksin böylesine senkronize olmasında güçlü bir liderliğin payı çok büyüktür. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliği, halkın inancını pekiştirmiş ve direnişi başarılı kılmıştır. 15 Temmuz darbe girişiminde Türk milleti, vatana ve millete olan bağlılığını bir kere daha göstermiş, cesaretleriyle, dirayetleriyle, kararlı ve dik duruşlarıyla tarih yazmıştır. 15 Temmuz, devletini, vatanını, milletini ve bayrağını canından aziz bilenlerin destanıdır.
Hangi fikre sahip olursa olsun yediden yetmişe tek yürek olan aziz milletimiz milli iradeye ve demokrasisine sahip çıktığını göstermek amacıyla günlerce meydanlarda demokrasi nöbeti tutmuş, ülkemizin artık darbelere geçit vermeyeceğini tüm dünyaya göstermiş, halkın tercihini görmezden gelenlere unutamayacakları bir ders vermiştir.
Tıpkı kişiler gibi, milletlerin de karakterleri vardır. Türk milletinin karakteri de erdemlerle donatılmıştır. Bu erdemlerden biri de, yeri geldiğinde vatanını korumak için canından vazgeçmeyi göze alabilmektir. Milletimizin bu yüksek karakteri yüzyıllara uzanan destansı tarihimizde çok kez görülmüştür. İşte bunların sonuncusu da, 15 Temmuz 2016 da ki Demokrasi Zaferi’mizdir.
Bütün dünya gördü ki, asil kanlarıyla suladıkları bu vatan toprağının bir karışını bile hainlere teslim etmeyen ve demokrasiye göz diken kanlı ellerin hakimiyetine girmeyen Türk milleti, büyük ve asil bir millettir.
Türkiye Cumhuriyeti bizim birlik ve beraberliğimiz devam ettikçe ilelebet yaşayacaktır. İçten ve dıştan bizim birlik ve beraberliğimizi bozmaya kalkışanlara karşı nasıl 15 Temmuz’da bir araya gelebildiysek bundan sonra da yine birlik ve beraberlik içerisinde bu milli duruşu ortaya koyacağız. Milletimiz, bu uğurdaki kararlı duruşunu dünya var oldukça gösterecek ve bütün gücünü ülkemizin kalkınması, barışı ve huzuru için harcayacaktır.
Bugün biz bu ülkede hür ve bağımsız olarak yaşıyorsak bunu şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz. Onları hiçbir zaman unutmayacağız ve unutturmayacağız. Şehit ve gazilerimizin yakınlarına devletimizin kapısı her zaman açıktır ve açık olmaya devam edecektir. Allah bir daha bu memlekete, bu millete böyle acılar, böyle hainlikler yaşatmasın.
Necip milletimizin dik duruşu ve milli iradeye sahip çıkmasıyla bertaraf edilen bu hain darbe girişiminde çoğunluğu sivil olmak üzere 251 vatandaşımız şehit olmuş ve 2 bin 193 vatandaşımız ise gazi olmuştur. Canımızdan canlar kaybettik. Her birinin hikâyesi bu direnişteki azmin, sebatın ve fedakârlığın simgesi oldu. Onların destansı kahramanlıkları, vatan ve millet aşkının ne anlama geldiği konusunda evlatlarımıza anlatacağımız ilham kaynakları oldu. Demokrasimize kast eden, birlik ve beraberliğimizi yok etmek isteyen, büyük ve kutlu yürüyüşümüzü engellemek isteyen iç ve dış bütün hainlere karşı iman dolu göğüsleri ile dimdik ayakta duran ve bu uğurda şahadete eren kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine sabr-ı cemil diliyorum. Kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum.
Devletimiz, 15 Temmuz’u unutmamak ve yeni nesillere unutturmamak için bugünü “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” ilan etmiştir. Bizler şanlı destanın dördüncü yıldönümünde ülkesi için hayatını kaybeden demokrasi şehitlerimizi anmak ve milli birlik ruhunu tekrar yaşatmak için yine meydanlardayız.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın vurgu yaptığı gibi; Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkeleri etrafında bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bugün tüm prangalarından kurtulmuş bir millet olarak ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırmanın 2053, 2071 vizyonlarımızı gerçekleştirmenin mücadelesini vereceğiz.
Tasalanma yiğidim, zaman bizden yanadır.
Külümüzden yükselen duman bizden yanadır.
Son durak, son ilahi ferman bizden yanadır.
Dünya düşman olsa da iman bizden yanadır.
Bu duygu ve düşüncelerle şehitlerimizin hatıralarını yaşatmaya devam edeceğiz. Dostlarımıza güven verip, düşmanlarımıza korku saldığımız bu topraklar üzerinde gözü olanların son ümidini de yok ettiğimiz bu destansı kahramanlık gecesinde, tüm Geredeli hemşehrilerimin 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününü kutluyorum. Allah birlik ve beraberliğimizi daim eylesin. Ve yine Rabbimden mazlumların hamisi ve ümidi olan bu necip millete, geçmişinden daha görkemli bir gelecek nasip etmesini niyaz ediyorum. Hepinizi sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Allah’a emanet olunuz” dedi.