Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Bolu Şube Başkanı Furkan Özübek, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde yapılan atamalar ile ilgili yazılı basın açıklamasında bulundu. Özübek, “Abant İzzet Baysal Üniversitesi Bolu’nun bir değeridir kimsenin babasının çiftliği değildir” dedi.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde yapılan atamalar ile ilgili rektörün kendi adamlarına kadro verdiğini iddia eden Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Bolu Şube Başkanı Furkan Özübek konuyla ilgili yazılı açıklamada bulundu.
Rektörün göreve geldiğinden beri dışardan hoca getirerek, yıllarca üniversitede hizmet etmiş personelin kadrolarını başkalarına verdiğini iddia eden Özübek, “Bolu Abant İzzet baysal Üniversitesi şehrimizin bir değeridir. Fakat görüyoruz ki sayın rektör geldiği günden bu yana üniversitemizi şehrin bir değeri olmaktan çıkarıp kendi çiftliği yapma gayretindedir. Benim olsun ama nasıl olursan olsun. Vasıfsız ve hak etmeyen insanlarla dolsun, liyakat ve ehliyet önemsiz benim adamlarımın göreve gelmesi gibi zehirli düşüncelerle Üniversiteyi bilim yuvası olmaktan tamamen çıkarmıştır. Şöyle ki; Sayın rektör göreve geldiğinde ilk işi dışardan birilerini üniversiteye getirtip onlara hem akademik unvan hem de çeşitli yöneticilik görevlerini vermek olmuştur. Dışardan ithal hoca, ithal idari personel ve ithal yönetici işini öyle bir seviyeye çıkarmıştır ki, yıllardır bu üniversitede emek verip öğrenci yetiştiren hocalarımızın ve üniversitemize yıllarca hizmet etmiş, personellerin hak ettikleri kadroları başkalarına vermiştir” şeklinde konuştu.
“HER NERDEN NE AKIYORSA FARK ETMEZ BÜTÜN MUSLUKLARI KENDİLERİNE BAĞLAMIŞLARDIR”
Özübek, üniversite için yapılan hayırlı bir iş olmadığını ifade ederek, “Her ilana çıkıldığında yeni bir transfer haberi duyulmaya başlanmış bu iş artık rutinleşmiştir. Mesela İletişim Fakültesinde, okulu bilen Bolu’yu tanıyan 4 tane profesör varken Üsküdar Üniversitesinden birini getirterek dekan yapmışlardır. Göreve getirdikleri de kendi adamlarını alt görevlere daire başkanlıklarına, fakülte sekreterliklerine atamaya başlamış adeta bir ahtapot gibi üniversiteyi her bir yandan kuşatmaya başlamışlardır. Uzayan her kol bunlardan olması gibi bir durum ortaya çıkmıştır. Tabiri caizse her nerden ne akıyorsa fark etmez bütün muslukları kendilerine bağlamışlardır. Bu kadar adam getirdiler, görevlere kendilerini atadılar, 5 yerden maaş aldılar da üniversite için ne yaptılar sorusunun cevabı ise kocaman bir sıfırdır. Beş buçuk senede ne üretilen bir proje vardır, ne üniversite üzerine yapılan hayırlı bir iş bulunmaktadır” dedi.
“REKTÖRÜN YAPTIĞI HER ŞEY DEFOLUDUR”
Rektörün, kendi adamlarına üniversitenin bütün imkanlarını sağladığı iddiasında bulunan Özübek, “Kısacası rektörün yaptığı her şey defoludur. Üniversitede tuz kokmuştur… Yapılanların bilimselliği çoktan geçtik. Makul ve mantıklı bir açıklaması yoktur. Akla ziyan olaylar yaşanmaktadır. Bunun son örneği de veteriner branşı olan hocayı, Mimarlık ve Mühendislik fakültesine dekan yapılmasıdır. Bu kişi bir de aynı zamanda da rektör yardımcısıdır. Sayın rektörün ekibi de kendisi gibi marifetlidir. Mesela Genel Sekreter kendine makam aracı tahsis ettirmiş, şoför ataması yaptırmıştır. Belediye başkan yardımcısı görevindeyken çalıştığı ne kadar kişi varsa üniversiteye almıştır. Kendileri için her şeyi mubah görenler, kendi adamlarına da üniversitenin tüm imkanlarını haksızlıkla sunma peşindedirler. Örneğin usulsüz olarak oluşturulan lojman komisyonu ve muvafakat komisyonuna yetkili sendika olarak bizi çağırmıyorlar. Kendi adamlarına keyiflerine göre veriyorlar. ÖSYM ve Açık öğretim sınavlarında sınav görevlilerinin belirlenmesine kadar kendi adamlarından seçmektedirler. Üniversiteyi kendi çiftliklerine çevirmek için sergiledikleri son oyunda İzzet Baysal Vakfı odasını boşalttırmaya çalışmalarıdır. Bolumuzun Manevi Babası Rahmetli İzzet Baysal’ında ismini silmek istemektedirler” ifadelerine yer verdi.
“BU DÜPEDÜZ ÜNİVERSİTEYE VE İMKANLARINA ÇÖKMEDİR”
Özübek, rektör ve üniversitedeki yöneticilerin görevden bir an önce çektirilmesi gerektiğini dile getirerek, “Üniversitede yaşananlar insanın midesinin kaldırmayacağı türden olaylardır. Bu bir taraf olma gibi bir durumla da asla açıklanamaz bu düpedüz üniversiteye ve imkanlarına çökmedir. Üniversiteyi en sonunda yok etme girişimidir. Bu tahribat önlenmez ise Bolu’nun çok büyük bir kaybı olacaktır. Onun için rektör ve üniversitedeki yöneticileri görevden bir an önce el çektirilip, yaptıklarının hesabının Türk mahkemeleri önünde vermeleri sağlanmalıdır. Bu tüm Bolu’da görev yapan üst düzey kamu yöneticilerinin ve YÖK’ün sorumluluğundadır” açıklamasında bulundu.
(Haber Merkezi)