Bilecik çatması dokuma sanatını yaşatmak için gönüllü eğitmenlik yapan Sevil Tuzak, 18 kursiyere bu özel el sanatını öğretiyor. Tarihi dokuları işleyerek sanatın gelecek nesillere aktarılmasını sağlıyor.
Osmanlı Devleti döneminde padişahların kaftanlarında ve saray eşrafının kıyafetlerinde kullanılan “Bilecik çatması” kumaşını dokuyan Sevil Tuzak, bu sanatın yaşatılması için gönüllü eğitmenlik yapıyor. Kocaeli’nin Körfez ilçesinin Hereke semtinde doğup büyüyen Tuzak, 1992’de Bilecik’e yerleştikten sonra, dokumacılık alanındaki yeteneklerini geliştirerek emekli olana kadar birçok kursiyere bu sanatı öğretmiş.
57 yaşındaki Tuzak, emekliliğinden sonra yeniden “Bilecik çatması” kumaşını dokumayı öğrenerek, Kent Konseyi bünyesinde açılan kursta gönüllü olarak eğitim vermeye başladı. Haftada iki gün, her biri üçer saat süren eğitimlerde 18 kadına, bu özel kumaşı dokumayı öğretiyor.
Tuzak, ipek ve keten iplikler kullanarak, kumaşlara çeşitli hayvan ve çiçek figürleri ile kentin tarihi yapılarını işliyor. Ayrıca, İtalyan sanatçı Leonardo da Vinci’nin “Son Akşam Yemeği” tablosunu da kumaşlara işlemeye başladı.
Sanatın Yaşatılması İçin Çaba Gösteriyor
Sevil Tuzak, bu sanatın yaşatılması için elinden geleni yaptığını ve çevresindekilerin bakış açılarının çok güzel olduğunu ifade ediyor. “Resimleri baz alarak üretim yapıyorum. Ne kadar renk girerse o kadar güzel oluyor. Bilecik’e böyle bir şey kazandırdığım için çok mutluyum,” diyor Tuzak.
Üretim Süreci ve Kursiyerlerin İlerlemesi
Tuzak, kursiyerlerinin ilerleme kaydettiğini ve bazı kursiyerlerin eserlerini satışa sunduğunu belirtiyor. Üretim sürecini anlatan Tuzak, “Genelde Sanat Sokağı’ndaki atölyemde üretim yapıyorum. Önce dikey tezgahlarda çözerek başlıyoruz. Sonra gücüsünü yaparak dokumaya başlıyoruz. Ürünün bitmesi boyutuna göre değişiyor. Örneğin bir seccade 4 ila 6 ay arasında bitebiliyor,” şeklinde bilgi veriyor.
Kursiyerlerden Emine Karataş, Tuzak ile geçen yıl resim kursunda tanıştığını ve daha sonra çatma dokumaya başladığını aktarıyor. Karataş, “Düğüm atmayı, çözmeyi öğreniyoruz. Çatma yapmak hoşuma gidiyor, bu sanata dair her şeyi öğrenmek istiyorum,” diyerek gelecekte eğitmenlik de yapmak istediğini vurguluyor.
Bir başka kursiyer Sema Kacav ise, emekli olduktan sonra kursa katıldığını ve Tuzak’ın çalışmalarını çok beğendiğini belirtiyor. “Birlikte güzel işler yapıyoruz. Mutluyum, kursu çok seviyorum,” diyor Kacav.
(AA)