Bolu’da, CHP’nin Merkez İlçe Kongresi’nde konuşan Burak Cop, arka arkaya sıraladığı eleştirilerin ardından, “grev hakkını yasalaştıran Bülent Ecevit’in mi yoksa bana telefon açarak işçi grevine desteğe gitmememi söyleyen Türker Ateş’in mi partisi olacağız. İkisi birden olamayız” dedi.
Bolu’da, Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Kongresi’nde eleştirilerin odağı CHP Milletvekili Türker Ateş oldu. Konuşmacı olarak kürsüye çıkan delegelerin hem Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na hem de vekil Ateş’e olan tepkileri salondakiler tarafından alkışla karşılandı.
Siyaset bilgisi ve vekil adaylığı sürecindeki çalışkanlığıyla takdir toplayan Burak Cop, Ateş’e olan eleştirilerini tüm açıklığıyla yüzüne karşı söyledi. Cop, “Milletvekili seçimi döneminde 21 aday adayıydık. Bu 21 aday adayı için örgüt üyeleri sıralama yapacak olsa yirmi birinci sırada yer alacak olan arkadaşımız birinci sırada yer aldı. Bu bir prensip meselesi. Sayın Türker Ateş’le hiçbir derdim yok. Alanda beraber çalıştım. Ekonomide uzman. Kimi sektörlere hakim. Donanımlı biri. Mesleksiz biri değil. Ama bu söylediğim şeyin de hiçbir önemi yok mu? Yani 21 kişi içinde ya yirminci, yirmi birinci olacak kişinin birinci sırada yer almasında bir terslik yok mu? Bu sistemik bir sorun. Çünkü bizim partimizde de tek adam rejimi var. Sayın Kılıçdaroğlu’nun şahsından bağımsız güç merkezileşmiş durumda. AKP’ye benziyoruz. AKP’yle mücadele derken AKP’ye benzeyerek hiçbir yere varamayız” dedi.
“ARAMIZDA ÇALIŞMAYANLAR OLDU”
Seçim sonuçlarındaki beklentinin karşılanmamasında sıralamanın ve bazı partililerin çalışmalara katılmamalarının da etkili olduğunu ifade eden Cop, “Bolu’da biz yıllardır ikinci partiden üçüncü sıraya düştük. Evet MHP büyük atılım yaptı. AKP’den çok oy aldı. Bizi geçti doğru. Peki sadece MHP’nin oyları yükseldiği için mi biz de düşüş oldu. Bu hatalı sıralamanın hiçbir payı yok mu? Bunu da kabul etmemiz gerekiyor. Evet şunu da söylemek lazım. Aramızda çalışmayanlar oldu. İzzet Baysal Caddesi’nde Deva Partili gençler ağaçları direkleri tırmanıp altı oklu bayrağı asarken bizim bazı arkadaşlarımız çalışmalara hiç katılmadılar” diye konuştu.
“GREVE DESTEĞE GİTME DEDİ”
Ateş’in kendisini arayarak bir fabrikadaki işçi grevine desteğe gitme dediğini açıklayan Cop, “Bizim bazı tercihleri yapmamız, bazı kararları vermemiz gerekiyor. Biz Sayın Ali Öztunç’un belirttiği gibi Deniz Gezmiş’in yolundan giden bir parti mi olacağız? Ali Korkmaz’ın düşlerini hayata geçirmek isteyen bir parti mi olacağız? Ya da 1963 yılında çalışma bakanıyken grevli toplu sözleşme hakkını, sendikalara grev hakkını yasalaştıran emeğin dostu, emeğin temsilcisi Bülent Ecevit’in mi? O sadece Kıbrıs fatihi değil, aynı zamanda grev hakkını getiren, işçi kenti Zonguldak’tan her defasında milletvekili seçilen bir kişidir. Biz Bülent Ecevit’in partisi mi olacağız? Yoksa Gezer fabrikasında işçiler, sendikalı oldukları için işten çıkarıldığında buna karşı direniş ortaya koyarken bana telefon açıp “işçilere desteğe gitme çünkü biliyorsun patronlar sendikalardan hoşlanmıyor” diyen Türker Bey’in partisinde mi olacağız. İkisi birden olamayız. Bütün bunları niye söylüyorum? Tam da önümüze bakmak için söylüyorum. Bu muhasebeyi yapmak zorundayız” diye konuştu.
(Bolu Takip)
