Eski MHK Başkanı Mustafa Çulcu, mevcut MHK yönetimini sert bir şekilde eleştirdi. Çulcu, hakem atamaları, liyakat eksikliği ve yabancı eğitmenlerin etkisi gibi konularda önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK) eski Başkanı Mustafa Çulcu, mevcut MHK yönetimini eleştirerek, “Futbolun da bir siyaseti var. Futbol siyaseti içerisinde etkin rol oynayan bazı kulüplerin sempati duyduğu ve yaptırımlarına ‘he’ dediği, ‘baş üstüne’ dediği adamı MHK’ye oturtursan, sorun bu olur. VAR’ı, AVAR’ı değil, davarı da getirsen bu iş düzelmez” dedi.
“Elinde bulunan deneyimli FIFA hakemlerini bu sistemin dışına attı”
Merkez Hakem Kurulu’nu eleştiren Mustafa Çulcu, “MHK uzun vadeli planı, projesi olmadan bu işe girdi. Girdikten sonra da önce elinde bulunan 15 veya 17 dolayında hakem ve gözlemciyi hiçbir hukuksal ve kurumsal gerekçesi olmaksızın sistemin dışına attı. Elinde bulunan deneyimli FIFA hakemlerini bu sistemin dışına attı. Dolayısıyla elinde deneyimli hakem kalmadı. Bu sürecin içerisine gençlere yönelme projesi var ki bu proje olabilir, doğrudur. Merkez Hakem Kurulu’nun temel görevi zaten hakem yetiştirmektir. Yaşlanıp süresini tamamlayan hakemler ligden ayrılırken, alttan gelen hakemlerle birlikte bu kadro devamlı yenilenmelidir. Çünkü hakemliğin yapısında çabuk yıpranış vardır. Bu yıpranışın içerisinde isimler çok çabuk geliyor, çok çabuk kayboluyor. O yüzden kadroyu doğru planlamayla revize edip zaman içerisinde de alttan gelenlerle bir sirkülasyon sağlanması lazım. Bunu yapacak planı olmadığı için tıkandı, bir süre aksiyon alamadı” ifadelerini kullandı.
“B sınıfı ehliyeti olan bir sürücüye tırı emanet ederseniz kaza kaçınılmaz olur”
Çulcu, genç hakemlerin çok fazla tecrübe kazanmadan sahaya sürülmesinin yanlış olduğunu ifade ederek, “Bugün gelinen noktada genç hakemler aşağıdan tespit edildi. Onlar geldi ama deneyimsizler. Acemileri sahaya salmak, hakemliği gençleştiriyoruz projesi bence hoş olmadı. O yüzden eleştiriler daha fazla geldi. Çünkü deneyimsiz hakemlerin hata oranı çok yüksek. Kaldı ki ülkede VAR varlığı tam manasıyla algılanmadığı, protokolün esasları bilinmediği için ‘VAR gelsin bakıversin. VAR’a gitsin öğreniversin. VAR’a gitsin sorsun’ gibi düşünceler doğru değil. Neden, çünkü VAR protokolünde VAR’ın karışacağı yerler vardır. Onun dışındaki yerlere karışamaz. Halkımız da bunu anlayamadı. Anlatamadılar, anlatamadık. Bizler de televizyon programlarında zaman zaman bahsediyoruz. ‘Ya ne var, gidip baksa ne olur?’ diyorlar. Öyle değil bu iş. Dolayısıyla eleştirinin dozu çok yüksek oluyor. Hakemliği yönetecek olan Merkez Hakem Kurulu’nu bu konuda şöyle değerlendiriyorum; B sınıfı ehliyeti olan bir sürücüye tırı emanet etmek gibi. Kaza kaçınılmaz oluyor. Dolayısıyla ehliyet, liyakate uygun insanların elinde olsaydı belki bu eleştirilerin dozajı daha düşük olacaktı” şeklinde konuştu.
“Yabancı eğitmenlerle dibe düştük”
Çulcu, UEFA Referee Convention’a üye olunmasının ardından yaşanan süreci değerlendirerek, “O projenin mimarı bendim. O dönem MHK başkanıydım. Oraya ilk imzayı koyan başkan olarak, o dönemden bu yana birtakım gelişmeleri de takip ediyoruz. 2009 itibarıyla yabancı eğitmenler ülkemize gelmeye başladı. Şimdi İtalya, İspanya, Almanya, Fransa, İngiltere bunlar futbolda gelişmiş, büyük ekonomilere sahip ülkeler. Bunlar kendi aralarında hiçbir eğitimci transferi yapmıyorlar. Oradaki eğitimciler, UEFA’daki eğitimciler bize geliyor. Biz üçüncü sınıf kalıyoruz. Onlar bize gelip, hakemliği anlatmaya çalışıyorlar. Tam manasıyla 2010’da Türkiye’ye angaje oldular. 14 yıl oldu. Ne değişti? Yabancı eğitmenler aynı zamanda hakem atamalarına, FIFA listelerine bile görüş bildiriyorlardı, günün MHK’sine. 14 yılda dibe düştük. Yani yabancı eğitmenlerle dibe düştük. Daha karmaşa oldu. Daha sadelik olacağına daha çok kafamızı karıştırdı. Tartışma azalacağına daha da büyüdü” ifadelerini kullandı.
“Attık, attık, attık”
Çulcu, yerli hakemlerin sistem dışına itilmesini eleştirerek, “Başarıya prim, başarısızlığa ceza sistemini layıkıyla uygulayamazsanız olmaz. Olmuyor da zaten. Yerli VAR var. Layıkıyla yapacak çok yetenekli insanlarımız var. Hepsini attık; Fenerbahçe kızdı Hasan’ı kestik. Galatasaray kızdı Hüseyin’i kestik. Beşiktaş kızdı Mustafa’yı kestik. Attık, attık, attık. Sonra Portekizli Joao Capela kalıyorsun, Melo Pereira’ya kalıyorsun” açıklamasında bulundu.
(İHA)