Sedef Pastanesinden Cumhuriyet Meydanına doğru, ortadaki binalarla ayrılan dar gidiş geliş çift yol, üst yolunda halen battal görüntülü Kervan sitesinden sonra eski Belediye Binası (Ramazan Dede Bilgi Evi) ve ortada Zıraat Bankası ile Cumhuriyet meydanında birleşiyor. Yeni Belediye binası ve yenilenen Yıldırım Beyazıt Camii doğu taraftaki eski arasta işyerleri ve Selçuki görünüşte yeni yapılan arasta binası bu meydanı çevreliyor.
Atatürk Bulvarı’ndaki bu yollar çevresinde farklı işyerleri oluşurken, meydanın kuzeyindeki yeni Belediye binasının doğusunda yıkılan Kültür Sitesi ve Hacı İpek ayakkabıcılar arastası yerine yapılan Selçuki tarzdaki bina dikkat çekiyor.
Bu güzel görünümlü binanın iç mekân ve çevreye bakan işyerleri geçtiğimiz ay hizmet vermeye başlamış. Batı girişinde canlı müzik de yapılan Gerede Köğçü Kafe Bistro yer almış ve oldukça ilgi görmüş gibi. Bir Gerede tanımı olan “Gerede Köğçü” ismi de bana ilginç geldi.
Binanın ikinci katında adı Arasta Lounge Cafe Restoran olan Gerede merkezde ilk defa henüz bu haliyle çok güzel denilebilecek bir işletme faaliyete başlamış. İç mekan duvarlarında arşivime ait geçmişimizi yansıtan eski fotoğrafları da sergileyen ve böyle bir yeri hizmete sunan, Geredespor Kulübünün de başkanı olan işletme sahibi Celal Uslu’yu ve girişteki kafe işletmecisi genç kardeşimiz Mustafa Demir’i tebrikle hayırlı işler diliyorum.
(Sözüm meclisten dışarı bu güzel mekânları tenzihle genel olarak yabancı isimlere olan duyarlılığımı belirtemeden duramıyorum, ama sanırım benim ana dilim günümüzde tüm dünyayı saran bu isimleri anlamıyor. Dilerim bu tür isimlerle birlikte insanımız benliğini de tamamen değiştirmez. İsimle içerik değişir mi? o da ayrı bir konu, konuşmaya, tartışmaya açık, istediğinizi düşünebilirsiniz.)
Benim bu binada gördüğüm diğer bir mekân zemin kattaki kahvehane. Burası gerçekten binanın mimari yapısına bire bir uyumlu halde. Güney taraftaki girişten ve üstte restoran bölümünden de buraya girdiğinizde kahvehanenin iç içe iki ayrı bölüm halinde olduğunu görüyorsunuz. Yazın sıcak günlerinde oldukça hafif bir serinliği olan burası geçen kış Gerede soğuğunu hissettirmemiş. Bilhassa Selçuklu taş binalarında bilinen yazın serin kışın ılık kavramı burası için de tam oluşmuş denilebilir. Çay ocağı bölümündeki Gerede’ye özgü işaretlerle kendinizi bir anda geçmişin havasında rahat, huzur duyulacak bir yerde hissediyorsunuz.
Bir bardak çay kokulu çayını yudumlarken sohbet ettiğim işletici Mehmet kardeşim buraya “Kitap Kafe” ismini vermiş ve burası için çok değerli düşünceleri var. Bu isme uygun olarak herkesin faydalanabileceği bir kütüphane köşesi ile, bazı şehirlerde gördüğü kültür eğitim mekanı oluşturma çabasında. Yine aynı yerde bina dış kapısından başka bir iç kapı ile de kahvehaneye bağlanan ama halen Belediyeye ait boş bir bölüm var ki Mehmet, burayı da bilhassa üniversite öğrencilerinin okuyup çalışabilecekleri, eğitimcilerin, yazar ve okurların fikirlerini paylaşıp, devşirebilecekleri bir okuma yazma yeri olarak düşünüyor ve gönüllü hizmet edeceğini belirtiyor.
Umarım kültür eğitim mekânlarının topluma faydalı insan yetiştirmedeki rolünü bilen Belediye başkanımız bunu dikkate alacak ve buranın bu amaçla kullanılmasını sağlayacaktır.
Devam edecek…
Gerede’ye Bakış 2023 -1-