Kazım Ünlüol

Kazım Ünlüol yazdı: “Yeni Dünyaya Seyahat -10”

Kazım Ünlüol Yeni Dünyaya Seyahat Köşe Yazısı

2024 Amerika -10-

Mustafa ve kızımın akademik çalışmalarını gördüğümüz yerler dışında hep birlikte gezip görmeye çalıştığımız doğal parklar, göller gerçekten tüm güzelliklerini sergiliyor. Bu tür yerler genelde orman içlerinde geniş açıklıklarda piknik yerleri şeklinde. Buradaki piknik yerlerinde daha önce Ohio ve Nashville’de gördüğüm sabit mangal yerleri ve ateş yakılabilecek yerler yoktu. Buralarda da çeşitli orman hayvanları, sincaplar, geyikler, kazlar, ördekler sanki insanlara alışık gibiydiler. Bazı göllerde balık tutulabilirken çok büyük bir gölün kıyılarının bazı yerlerinde kıyı karşısında yol kenarında olan evlerdeki Yahudi aileler tarafından şahsi mülk gibi (belki de kiralamış olabilirler) tahta perde veya benzerleri ile özel kapı girişleri şeklinde kapatıldığını gördüm. Onlar yazın burada gölde yüzüyorlarmış.  (Hani bizde de deniz kenarlarında bazı otel benzeri yerlerin yurdumuzun kıyılarını kendi tasarruflarında kullandıklarını görmüşsünüzdür. Sanırım onlar da bu Yahudiler gibi sahiplenme mantığındalar).

Yine birlikte gittiğimiz çok büyük bir göl kenarındaki yaklaşık 1850 dönümlük büyük bir alanda bir Amerikan tarihi ve Doğa Koruma alanı olan Border Land State Park geçmişte buraya ilk yerleşen Harvard’lı Botanikçi Oakes Ames ve eşi Blanche Ames isimli aileye aitmiş. 1910 da yaptıkları üç katlı konak ve diğer yapılarıyla birlikte Ames ailesi daha sonra bu alanı mahalli yönetime satarak devretmişler ve 1971 ‘de eyalet parkına dönüşmüş.  Gezi, piknik, ata binme, balık tutma, bisiklet, kano, yürüyüş, kros, çeşitli eğlenceler gibi birçok etkinliğin yapıldığı bu alanın görüntüleri Shutter İsland, Hayalet Avcıları, Knives Out gibi birçok film ve dizi çekimlerinde de kullanılmış.Burayı görükten sonra web ortamda; https://www.mass.gov/locations/borderland-state-park adresinde BorderLand Eyalet Parkı  detaylar bilgisinde gördüğüm ilginçlik kısıtlamalarda alkole izin olmamasıydı.

İlk yerleşim yerinin kalan bir duvarının temel kısmını ve kısa tanıtımını anlatan levhayı gördük ama hava çok soğuk ve zamanımız kısıtlı olduğundan uzun kalamadık.

Burayı gördükten sonra bizim Abant Gölü, Gölcük, Yedi Göller gibi benzer tabiat harikası alanlarımızda da etkinlikler yapılmasının turizmimiz açısından önemini düşündüm. Son zamanlarda yurdumuzun benzer tabii alanlarının televizyonlarda tanıtımlarının yapılmaya başlanması belki bu anlayışı oluşturabilir. Önemli olan buraları taşlaştırmamak.

Bizim çoğumuzun piknik anlayışımız da bir tuhaf. Mesire yerlerini tabiatla iç içe gezilip, sessizce dinlenilecek yerler dışında sadece yiyip içtiğimiz yerler olarak görüyor, çok arabesk bir piknik hayatı yaşıyoruz. Mangal duman ve kokuları havayı işgal ederken, yanı başımıza kadar çektiğimiz aracımızdan müzik diye yayılan gürültüler ve yine çok yüksek sesli oyun havaları, bilmem kimin klarnet, keman, davul dümbelek havaları birbirine karışarak şehrin sanki hasret kaldığımız kalabalık gürültüsünden bizleri mahrum bırakmayıp, doyasıya kulaklarımızı dolduruyor. Ha bir de oradan ayrılırken etrafa saçtığımız çöplerimizi nasıl olsa temizleyenler var!!!

Ne dersiniz pikniğe şehrin bunaltıcılığından kaçıp dinlenmeye mi geldik, yoksa gürültüye katkı yapıp, vur patlasın çal oynasına mı?

Devam edecek…

Kazım Ünlüol yazdı: “Yeni Dünyaya Seyahat -10”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir