2024 Amerika -11-
Marketler
Sharon’daki alışveriş yerlerinden olan Farm marketler dışında çiftliklerde tamamen organik ürünlerin yetiştirilip satıldığı küçük çiftlik marketleri de var. Devletin teşvik uygulamalarıyla da buralarda yetiştirilen organik ürünler doğrudan tüketiciye sunuluyor. Cazibeleri oranında fiyatları çok ucuz değil, ama tıpkı geçmişte bizim köylerimizde yetiştirilen tabii ata tohumlu ürünler gibi çok lezzetliler. Her türlü meyve sebze, hayvansal ürünler, süt ve süt ürünleri, bal, marmelat ve reçeller gibi ürünler üretim sertifikalarında muhtevaları belirtilen etiketleriyle satılıyor. Bizde bazı pazarlarda olduğu gibi satıcının “organik bunlar” diye satmaya çalıştığı ama nasıl yetiştiğini bilmediği ürünler değil.
Daha önceki gezi yazılarımda da bahsetmiştim. ABD ye et ve süt ürünlerini izinsiz götüremezsiniz. Bilhassa her türlü tarım ürünü tohumunun da girişi yasak. Çok eski yıllarda Kestane ormanları meşhur olan ABD’ne Japonlar tarafından kestane tohumları götürülünce kestanenin orijinal özelliğinin bozulduğu anlaşıldığından tohum girişi yasaklanmış ki biz Ohio’da böyle bir özel ormanda kestane toplamıştık. Amerika’nın Tohum konusundaki bu hassasiyeti bana bizim dışarıdan gelen tohumlarla ata tohumlarımızı ikinci plana atmamızın tehlikesini hatırlattı. Bilhassa ikinci ürün elde edilemeyen meyve ve sebze tohumlarının bizi nasıl dışa bağımlı kıldığını anlamak zor olmasa gerek.
Farm marketler dışında Amerikalıların tüketim çılgınlığının açıkça görüldüğü büyük marketler arı kovanı gibi. Dünyanın hemen her yerinden gelen her türlü ürün buralarda genelde paketlenmiş ürünler şeklinde tüketiciye ulaşıyor. Bazı büyük marketlerin et reyonlarında domuz ürünleri bölümünden ayrı olarak sığır koyun ve kanatlı hayvan etleri de paketlenmiş olarak satılıyor. Sebze meyve bölümleri de çok büyük soğuk bölümlerden biri. Görmediğimiz belki sadece ismini duyduğumuz meyveler koliler içinde sıralanıyor. Bazı Türk ürünleri fındık, Antep Fıstığı gibi kuruyemişler ve bazı baklagiller, pirinç, çay raflarda yer alıyor.
Costco, Walmart, Marchall, TjMax gibi uluslar arası büyük marketlerde hemen herşeyi bulmanız mümkün. Amerika, hemen her alandaki üretim yanında halkının çok büyük oranda tüketimini de dünyanın her yerinden, her sektöründen gelen yiyecek, giyecek, otomotiv, teknoloji, sanayi gibi alanlarda bu marketler vasıtasıyla büyük oranda karşılıyor.
Bu büyük marketler dışında Türk, İran, Arap, Fas, Tunus marketleri gibi daha küçük marketlerde helal ürün nitelendirilen ürünleri ve çeşitli Türk markalı ürünleri bulabilirsiniz.
Marketlerdeki her çeşit ve çok bol olan sebze meyvenin müşteriler tarafından market arabalarına tepeleme doldurulmasının benzeri bizde de görülebilenlerden ama burası sanki kıtlığa yakalanmış insanlarla dolu gibi. Aşırı tüketimin hakim olması üretimin de ve başka yerlerde üretilenlerin ithalatının da çok büyük olduğunun göstergesi olmalıdır. Bu durumda Amerika hem çok büyük bir pazar hem de çok büyük üretimin yapıldığı bir ülke durumunda. Daha önce Ohio’dan Şikago’ya kadar otomobille altı saatlik yol boyunca çiftliklerde gördüğüm büyük ve küçükbaş besi hayvan sürüleri, üzüm bağları ve değişik sebze, tahıl tarlaları buradaki üretimin büyüklüğünü anlatıyordu. Şu da var ki bizde bir ara yaygın olan “Tahtakale-Japon Pazarı” gibi yerlerde olduğu gibi ABD’deki benzer avmlerde 2017 de gördüğüm 3 dolar etiketinin 5 dolara çıkması az da olsa bir enflasyon varlığının habercisidir sanırım.
Teknoloji olarak her şeye sahip olmak için bir şekilde insanın doyurulması aynı paralelde olmalıdır muhakkak.
Devam edecek…