2024 Amerika -5-
Sharon’da muhtemelen buraya ilk önce Yahudi ailelerin yerleşimiyle şehirleşme oluşmuş olmalıdır, çünkü çok yoğun bir toplulukları var. Hemen her yerde onlara ait yerler bariz şekilde görülüyor. İşin ilginç tarafı Yahudiler kadar olmasa da burada Müslüman toplum azımsanmayacak kadar çok. Sinagoglar, Kiliseler ve bir Cami. Şimdilik hepsi kendi hayatlarını yaşayan bir toplum yapısı gösteriyorlar. Bazen Yahudi evi ile Müslüman evi aynı konumda. Bir gün evine misafir olduğumuz Geredeli arkadaşımın oğlu hemen yakınında Yahudi bir ailenin evi olduğunu ama onun Siyonist Yahudilerle birlikte hareket etmediğini, komşuluk ilişkilerinin etkilenmediğini anlatmıştı.
Bazı Yahudi destekçiler Filistin’de İsrail’i destekledikleri pankartları, bazı aileler de ki Müslüman veya olmayabilir Gazze’deki insanların ölümünde İsrail’i kınayan, Filistin bayraklarını, pankartları evlerinin önünde sergiliyorlar. Boston’da bazı büyük binalarda binanın duvarını kaplayan çok büyük bir Gazze’ye destek afişi de gördüm. Yahudiler de Müslümanlar da Boston’da görüşleri doğrultusunda yürüyüşler nümayişler yapıyorlarmış. Şimdilik bu eylemlerde herhangi bir taşkınlık görülmemekle beraber gösterilerde Müslümanlara diğer guruplardan da katılımının daha yoğun olduğu görülüyormuş. (Son örneğini geçen Nisan’da üniversite öğrencilerinin Filistin – Gazze destekli gösterilerini televizyonlarda izledik.)
Sharon’a geldiğimiz ilk iki gün hava çok soğuk olduğu için dışarı çıkmamıştık, zaten biyolojik saatimiz Türkiye’ye ayarlı olduğundan zaman farkı nedeniyle jet lag denilen uyku zamanımız şaşmıştı. İkinci gün havanın daha da soğuyup yoğun kar yağışı olacağını bölgesel uyarı haberi olarak duyduk. Araçların trafikte dikkatli olmaları belirtiliyordu. Şimdi bizde de hava değişiklikleri ile ilgili meteoroloji uyarıları mevcut biliyorsunuz. Amerikalılar bu tür uyarıları aldıklarında hemen marketlere koşarak yiyecek içecek stokları yaparlarmış. Belki bizler de yapıyoruz ama onlar bu konuda daha aceleci olmak zorunda çünkü araçsız hiçbir ye re gidemiyorlar.
Yine ilk defa gördüm kara yolları ekipleri kar yağışı olmadan önce yollara yoğun şekilde tuzladılar. Onların bu uygulaması sanırım çok daha etkili çünkü yaklaşık on santim yağan kar termometre eksilerde olduğu halde yollarda tutunamadı. Bizde nedense kar yağarken veya yağdıktan sonra yollar tuzlanır. Son beş yıla kadar yaklaşık yirmi beş yıl sabah akşam süren Bolu Gerede yolunda bu uygulamayı bu şekilde pek gördüğümü söyleyemem. Burada bir değişik uygulama da pikap türü araçları olanlar araçlarının önüne kar temizleme aparatları takıp yol açma ve temizleme işi yaparak yönetimden ve ilgili karayolları idaresinden para alabiliyorlarmış. Böyle birkaç tane araç görmüş bir tanesinin de site içindeki temizliğini izlemiştim.
Bir de Mustafa’nın anlattığına göre Polis ve İtfaiyecilerin çok fazla ücretlerinin olmaması ilginçti. Filimlerde, haber organlarında görmüşüzdür Amerikan polisi, şahsına veya çevreye herhangi bir ufak tehlike hissetse muhatabını silahı ile vurabiliyordu. Bu yetkileri olan polisin maaşının çok yüksek olduğunu düşünürdüm. İtfaiyecilerin ücretleri ise çok daha azmış. Hatta belli zamanlarda itfaiyecilere yardım destek kampanyaları yapılıyormuş. Onların önemli bir kazanç kapısı yangınlarmış. Herhangi bir şekilde yangın çıkar ve itfaiye gelip müdahale ederse yaptığı çalışmanın ücretini mülk sahibinden alıyormuş. Evi yanan ona mı üzülsün yoksa itfaiyeciye vereceği paraya mı? Çözüm sigorta.
Devam edecek…
