Kazım Ünlüol

Kazım Ünlüol yazdı: “Yeni Dünyaya Seyahat -8”

Kazım Ünlüol Yeni Dünyaya Seyahat Köşe Yazısı

2024 Amerika -8-

Rahatsızlığımın geçmesinden bir iki gün sonra çevreyi görme düşüncesiyle dışarıya çıktım. On beş kadar iki veya üç katlı konutların, bir idari bölümün, küçük bir çocuk oyun parkı ve açıkta şömineli bir dinlenme yerinin, posta kargo ve atık yerinin olduğu, yeşil alanlarda çim boyu yaklaşık üç-beş cm. olan çok temiz ve düzenli olan siteden çıkarak araçla on dakikada gidilebilen bir gurup alışveriş yerinin olduğu tarafa doğru araç yolu kenarındaki dar kaldırımından yürümeye başladım. 

Bulunduğumuz sitenin bir özelliği de site alanı içinde sigara içilememesi. Bir site sakini olan orta yaşlı bir bayan sigara içmek için site alanı dışına elli – altmış metre çıkmak zorunda kalıyormuş. Ev içinde zaten yangın alarm cihazları nedeniyle de sigara içemezsiniz. Neyse o sigarasını içedursun marketlerin olduğu tarafa doğru tek başıma yürümeye devam ediyorum. Yıkık ağaç dal ve benzerlerinin her ormanlık alanda olduğu halde bırakıldığı orman içi araç yolunun hemen karşı tarafında bir iki tane müstakil ev gördüm. Bunlar da çok sessiz, sanki kimse yok gibi ama Amerikan bayrağı evlerinin önünde veya duvarında var. Genelde cadde tarafına bakan geniş bakımlı alanları kullanmayan ev sakinleri aile mahremiyeti için evlerinin arka tarafında bahçe müştemilatların olduğu alanı kullanıyorlarmış. Misafir olduğumuz hemşerimiz de böyle anlatmıştı. Yine yüz metre kadar ilerde bu yol kenarında Siemens’in oldukça büyük dört beş katlı betonarme modern tarz idari yönetim binası ise bu tabii ortama uygun  görünmüyordu.

Siteden marketlere giden yolun iki geçiş köprüsü altındaki  Boston Otoyoluna buradan bağlantılar var. Bir süre buradan oto yolu izledim. Sanki bir arı kovanına girip çıkan arılar gibi araçlar birbiri ardına kesintisiz bir şekilde gidip geliyorlardı. Bizde genelde bayramlarda görülen araç yolu kalabalık trafiği burada her zaman mevcuttu, bilhassa sabah ve akşam işe gidiş ve geliş saatlerinde akışta yer yer duraklamalar oluyordu. 

Benden başkasının olmadığı dar kaldırımda yilerleyerek otuz dakika sonra marketlerin olduğu alana ulaştım. Marketlere girip çıkan, park eden parktan ayrılan araçlar her konumda önceliği yayalara bırakıyor, bilhassa yola çıkışta ve kavşakta araç durma sınırını gösteren beyaz veya turuncu çizgide geçişte yaya olsun olmasın kısa süre bekleyip öyle geçiyorlar. Bizim yollarımızda da bu çizgilerin varlığını memlekete döndüğümde yeniden hissettim, hissetim de hiç te öyle durup beklediğimizi görmedim.

Burada tek katlı olarak sıralanmış giysi, yiyecek içecek, petshop, teknoloji, kitapevi, hediyelik, eğlencelik eşya, marka ürünlerin satış mağazaları yanında bizdeki gibi yerel veya genel üç harfli zincir mağazalara benzeyen biri ALDİ adıyla yer almış. Burada her türlü ürünü uygun fiyata bulabiliyorsunuz. Buralarda bir başka değişik iş yerleri de özel Diş muayenehanelerinin var olmasıydı. Mağazaları ve Aldi’yi de gezip dolaşıp taşıma zorluğunu düşünerek bir şey almadan eve yönlendim.

Soğuk olmayan bir havada yaklaşık iki saat süren yaya gezimden sonra burada araç sahibi olmanın ve toplumsal kurallara uymanın önemini bir daha hissettim.

Doğrusu memleketimizde her şeye ulaşımımız kolay ve rahattı. Hatta bazen öyle rahat, öyle umursamazdık ki yaya geçidi çizgisinde durmuyor, alışveriş yapacağımız iş yerinin kapısına kadar girip kaldırımı işgal ediyor, geçişlerde öncelik benim senin kavgası yapıyorduk, bu karmaşada herkesten önce işimizi görmek başarıydı galiba!

Öyle midir? Olmaması lazım, kul hakkı diye bir şey yok mu? Bizim sıkıntıları paylaşabilecek bir ahlak kültürümüz yok mu?  Komşusu açken tok yatmayıp, ekmeğimizi paylaşmıyor muyuz? Peki niye kural tanımada eksiğiz?

Sanırım bazı değerlerimizi yitiriyoruz.

Devam edecek…

Kazım Ünlüol yazdı: “Yeni Dünyaya Seyahat -8”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir