Gerede’de eskiden beri “Ağustos’un yarısı yaz, yarısı kış” diye bir söz söylenir. Fakat bu söz bu sene tutmadı. Tüm Türkiye gibi, Gerede de sıcaklardan nasibini aldı. Görülmemiş sıcaklıkta bir yaz mevsimi yaşadık. Hep soğuktan olan şikâyetler, bu sene sıcaktan şikâyetlere dönüştü. Ama Allah’a şükür, ülkemizin diğer yanlarına baktığımızda yine de huzur içinde uyuyabildiğimiz geceler, gölgesinde serinleyebildiğimiz ağaçlar, soğuk sularından kana kana içebildiğimiz çeşmeler hep vardı. Rabbimize hamd olsun. O yüzden, sığındığımız memleketimiz bizi huzuruyla sarıp sarmaladı.
Kış mevsimine gelince… Yanı başında ısındığımız sobamız, acıktığımızda içebileceğimiz bir tarhana çorbamız, kızartılmış keşimizle yiyebileceğimiz bir somun ekmeğimiz hep olacak inşallah.
Gelelim işin biraz da manevi yönüne. Plaj kıyafetlerinin rahatça sergilendiği, büyük şehirlerimizin caddelerine inat, yine de ölçülü – dengeli, nispeten örfümüze uygun bir kıyafetle kadınlarımız, kızlarımız günlük hayatlarını sürdürmeye devam ettiler ilçemizde. Gönlümüz, onların bu konuda daha titiz, daha tedbirli, daha muhafazakâr davranmalarını isterdi ama demek ki bu kadarı oldu. İleriki yıllarda inşallah daha olumlu gelişmeler görülür. Bunun yanında çocuklarımız yaz kurslarında camileri cıvıltılarıyla şenlendirdiler. Ezanlarımız gürül gürül okundu. Camilerimiz vakit namazlarında hiç boş kalmadı. Genç cemaatimiz geçen yıla göre daha yoğundu. Tabi gönlümüz daha kalabalık görmek istiyor gençleri. Yine de her şey daha iyiydi elhamdülillah.
Hayat pahalılığı, emekli maaşları, kiralar, patates – soğan fiyatları vb. Evet bunlar da keyfimizi kaçıran şeyler. Bunları da hayatın tuzu – biberi olarak görelim. Geleceğe umutla bakalım.
Biz Geredemizi “maddî – manevî sığınağımız” olarak görüyoruz.
Memleketimizi seviyoruz. “Bolu – Gerede, Huzur Burada” diyoruz. Burayı bize “vatan” kıldığı için Rabbimize şükrediyoruz.
