Susamıştık birliğe, susamıştık dirliğe. Susamıştık sevince, mutluluğa.
Geçen Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan akşam Beşiktaş bize bu birlik ve dirliği yeniden hatırlatıp büyük bir sevinç ve mutluluk yaşattı. Adı spor da olsa bazen buna ihtiyaç duyuluyor. Hele toplumun sıkıntılarla sinirlerinin gerildiği zamanlarda ilaç gibi oluyor.
Liverpol sahada on bir Beşiktaşlı oyuncuya karşı oynadığını sanıyordu, ama o on bir Beşiktaşlı’nın arkasında kol kola kenetlenmiş bir milletin olduğunu sahayı formasına bürünüp terk ederken anladı.
Beşiktaş’ım bize bir sevinç yaşattı, birlik yaşattı, dirlik yaşattı. Mutluluk yaşattı.
Maçı evinde misafir olduğum Galatasaray taraftarı arkadaşımla birlikte seyrederken arkadaşımın da benim gibi heyecanla hop oturup hop kalktığını görüyordum. Oğlum atılamayandan gollerde üzüntüyle kıvrım kıvrımdı. Yan odadan arkadaşımın eşi bize çay getirirken Beşiktaş bir gol atacak demişti ki, Töre ve Ba’nın süper desteğinde Genç Tolgay onu utandırmadı ve hepimizi ayağa kaldırdı.
Bu maç penaltılara gidecek diyorduk. Direk vizeyi geciktirdi ve penaltılar ard arda gelmeye başladı. Ben haydi Cenk kurtar iki penaltı diye yüreğimle destek olurken, arkadaşım görürsün onlardan biri penaltıyı kaçıracak deyiverdi. İyi ki dedin be arkadaşım. Seni Allah söyletti ve Demba Ba’nın dediği gibi O’nun dediği oldu. Dışarı savrulan topla beraber sarmaş dolaştık. Tüm yurtta Beşiktaşlısı, Galatasaraylısı, Fenerlisi, Trabzonlusu, Bursalısı, Anteplisi, Urfalısı, Konyalısı, Bolulusu ve tüm birlik dirlik hasretlileri sarmaş dolaştılar.
Kötülüğü telinde birlik oldukları gibi sevinci paylaşmakta da birlik olmayı biliyorlardı.
Tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi ve tıpkı Anadolu’dan işgalcileri kovmada olduğu gibi.
Sana şükürler olsun Allah’ım. İyilik ve güzelliğe, sevinç ve mutluluğa hasret yürekleri bir kere daha birleştirdin. Ne olur bu birliğin dirliğin bozulmasına imkan verme.
“Girmeden tefrika bir millete düşman giremez, Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.- M.A.Ersoy.”
Değerli okurlarım geçtiğimiz ay Gerede Medyatakip sayfalarına bir usta kalem dahil oldu. Tecrübe ve bilgi birikimi ile memleketimize katkılarının olacağını düşündüğüm ağabey meslektaşım Mustafa Yavuz’a hoş geldiniz derken, yazılarının devamını temenni ediyorum.
Mart 2015