Bin kelam edilse de alınsa kaleme, yine de efsaneliği tescillenmiştir cehennemin soğukluğunun…
Sıcak-samimi duygularla anılan insan grubunun oluşturduğu bir topluluktur Soğuk Cehennem.
Destekleri gerçekçidir, çıkarları memleketimiz Gerede içindir.
Kuruluşundan bu yana tanımladıkları misyonda, “gençlik” temel bir ögesidir bu taraftar grubunun.
Yıllar sonrasında vizyonları değişecek olsa da misyonlarının her daim genç kalacağından şüphemiz yoktur!
Spor denildiğinde, parmakla gösterilebilecek ve Gerede Spor ile bütünleşen tek taraftar grubudur Soğuk Cehennem…
Hafta hafta temsilcimiz Gerede Spor’a destek için tribünleri dolduran ve heyecanla tezahürat seslerini yükselten yine bizim gençlerimizdi, Soğuk Cehennem’in aslanları idi…
Takımdaki genç yeteneklerin belki de her karşılaşmada görmek istediği nihai bir tablodur Soğuk Cehennem…
İsmini memleketimizin “soğuk mu soğuk” ikliminden alan, cehennem tercümesiyle de rakiplerine gözdağı veren bir taraftar grubuyla, kah Gerede Stadı’nda, kah deplasmanda mücadelesini sürdüren temsilcimize en büyük enerji tufanıdır Soğuk Cehennem…
Kar yağsa, kış ile yoğrulsa da memleketimiz, rakiplerin nefesini kesen takımımızın başarısıdır ve yine elbette adını sıklıkla dile getirdiğimiz taraftar grubumuzun profesyonel tutunma becerisidir.
Her karşılaşma öncesinde, gerek sanal platformlardan gerekse iletişim araçlarından “Maça davet var” şeklinde brifing çıkaran, fahri taraftar heyeti ve Gerede Spor Yönetim Kurulu’nda memleketimiz takımına hizmet eden değerli ağabeylerimizdir.
Onca emek, bunca hizmet kolay değil elbette… Pek çok takımın ne taraftar grubu var böylesine asil, ne de bir yönetim kurulu var başkanı şu isim, üyeleriyse bu kimlikler denilebilecek…
Çaba varsa, umudun var olacağı kanısındayız. ‘Haybe’den kurulmuş bir takım değildir Gerede Spor…
Geçmişten bugüne birçok saygın ismin desteği ile bugünlere taşındı, güzel günler göreceği yarınlar da yakındır muhakkak…
Destekler memleketimize, katkılarımız takımımıza olduğu müddetçe yarınlarda aydınlık olacaktır…
Sevgi ve saygılarımla…
Mehmet Emre Şahin
