Bilginin azı tehlike ise; tehlikeden uzak olacak kadar çok şey bilen kişi nerede?
Bildiğim tek şey; hiç bir şey bilmediğimdir.
Bilgi çağını yaşıyoruz. Bilgi o kadar çoğaldı ki, bir kişinin herhangi bir dalda (tıp, edebiyat…) tüm bilgiye sahip olabilmesi imkansız. Çağın içinde olmak istiyorsak, ortaöğretimde ki her gencimize temel bilimlerin alt yapısını vermeliyiz. Yükseköğretimde düşünen, araştıran bilimi seven insanlar yetiştirmeliyiz.
1971 yılında fen bilgisi öğretmenliğinden mezun oldum. Branşlaşma henüz olmamıştı ve üç dal branşımıza giriyordu. ( fizik,kimya, biyoloji). Fiziği sevdim. Otuz yıl boyunca aylık yayınlanan bilim ve teknik dergisini hiç kaçırmadım. 2001 yılında emekli olduktan sonra kuantum teorisi üzerine kitaplar edindim ve merakımı gidermek üzere epey okudum. Üç gün önce TV deki son haberlerden biri Samanyolu galaksimizde bir yıldızın saniyedeki hızının 120 000 km olduğunun tespit edildiği idi. İnanılmaz bir şeydi. Işık hızının neredeyse yarısı kadar. Peki ya şimdi ışık hızına yakın hareket eden bir başka yıldız ve onun gezegeni olabilir miydi? Olabilirse orada yaşayan canlıların ömürleri izafiyet teorisi gereği çok çok fazla olacaktı. İşte bilim ve meraklılık, böylesine güzel ve heyecan vericidir.
Kızım 20 yıl önce Gerede Ortaokulu’nu birincilikle bitirdi. Fen lisesi okusun istedik. Ankara Fen, başta birkaçını yazdık. Kazanamadı. Bolu’da Fen lisesi yoktu henüz. Ve işte İlçemizde Fen Lisesi var artık. İnanılır gibi değil… Dileğim okulumuzda kaliteden ödün vermeden, müfredatı yüklenmiş iddialı öğrenciler yetiştirilsin.
İlçemize hayırlı olmasını dilerken, açılmasında emeği geçenleri kutluyorum.
Mustafa Bey,İlim tartışılamaz,Fen Lisesinin açılması için emeği geçenlere ben de teşekkür ederim,Orta okulu sizinle beraber okuduk,1964 te mezun olduk,üstü yoktu,biz Lise yi Bolu da okumuştuk,çok zor koşullarda,şu anda orta öğretimde yok yok,Üniversite ye bağlı MYO bile var,çok şükür,bizim zamanımızda da çok okul açıldı,bunlar bizim görevimizdi,en çarpıcı olay ise MYO nun bir şubesini(1994 te tahmin ediyorum),AİBÜ si rektörü hocamız Prof.Dr.Kemal GÜÇLÜOL a çok gidip gelerek ve yalvararak İşletme bölümü açıldı ve hiç ödenekleri yoktu,belediye ve vatandaşların imkanı ile açıldı,müdür olarak ta bir Prof.Erdal KEREY i verceğini ve kaloriferli bir daire bulmamı,yoksa Bolu dan gider gelir dedi,ben de olmaz dedim ve Başkan Yrd.lojmanını verdim,Prof. Gerede için çok önemli idi ve Erdal bey le 5-6 sene komşuluk yaptık ve Ankara Siteler dahil her yere yardım için beraber gittik ve bizim zamanımızda 10 program açıldı,ilk zamanlar Gerede li bazı hemşerilerimiz Gerede nin ahlakı bozulur diye bizi şiddetle eleştirmişlerdi,bizde ilime karşı olunmaz diye taviz vermemiştik,şu anda zannediyorum 2000 öğrenciye yaklaştı,tüm emeği geçenlere teşekkürler.Özellikle okulun açılması ve şu andaki MYO binasının yapılmasını sağlayan Rektör hocamıza teşekkür ediyorum,Allah sağlıklı ömür versin,Selamlar,saygılar…