Haberler Her Yerden
TV de haberleri izliyorum
Güney sınırımızdaki harekâtla ilgili gelişmeler, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerikan Başkanı Trump’la görüşmesi, yurt içi ve dışı siyasi olaylar, İstanbul büyükşehir Belediye Başkanı’nın Avrupa’da katıldığı bir toplantıda belediyelere kayyım atanmasını tenkidine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sert açıklamasının hemen her haber ajansı tarafından verilmesini. Yine bu konularla ilgili görüşleri içeren söyleşi programlarında gazeteci ve siyaset bilimcilerin tartışma konuşmaları.
Aksaray’da bir okulda otistik öğrencilerle ilgili haber.
İstanbul’da bir servis aracının okul bahçesinde bir öğrencinin ölümüne sebep olduğu haberi.
Bir haber de tarçınla ilgili. Çubuk tarçında odun kabuğu ve toz tarçında yabancı madde bulunmuş. Bu tarçınlar Çin ve Tayvan’dan gelmiş.
İstanbul’da kalpazanlar yakalanmış. Sahte beş yüzlükler basmışlar. Bu haber aklıma bir fıkrayı getirdi. Adamın biri İstanbul Kapalıçarşı’da bütün bir kâğıt otuz lirayı bozdurmak istemiş. Dükkan sahibi olur diyerek çıkarıp iki kâğıt on beş liralık vermiş. Meğer o da aynı şehirli imiş. (Şehrin ismini vermeyeceğim, ama kalpazanları ile ünlü olduğu söylenirmiş)
Otuz milyon liralık dolandırıcılık iddiası ile aranan Bitkoin Safiye yakalanmış. Yine yasal olmayan sanal ortam bahisçisi kırk dört kişi, üç milyon lira ile yakalanarak gözaltına alınmış.
İç işleri Bakanımız Türkiye’de beş milyon yetmiş dört bin dokuz yüz sekiz yabancı olduğunu açıklamış. Bunların üç milyon altı yüz seksen bin altı yüz üçü Türkiye’nin koruması altındaki Suriyeliler imiş.
Geçenlerde İstanbul’da yaşanan deprem sonrası kapatılan okullar güçlendirilmiş ve sekiz tanesi yeniden açılmış.
Bunları haberleşmede gelinen noktayı geçmişle bir kıyaslama için yazdım.
Günümüzde iyi veya kötü haberleri, olayları basın yayın organlarında görebiliyor, dinleyebiliyoruz. Sosyal medya sanal ortamında haklı haksız tenkitleri, yalan yanlış veya doğru bilgi veya haberleri bulmak mümkün. Basın neredeyse savaş haberlerini naklen yayınlayabiliyor. Bütün bunlar bizim sosyal, ekonomik, hatta manevi yaşantımıza yön verebilecek kadar etkili olabiliyor.
Bundan elli yıl önce haberleşmek için telefonumuzun bile olmadığı, zor bulduğumuz bir gazeteyi sırayla okuyabilmek için can attığımız yıllarda dünya bizim için küçücüktü. Televizyonun kısıtlı yayınlarının taşra illerinin birkaçında bir gün sonra paket yayın olarak verildiği anlarda, yukarda yazdığım haberleri anında izleyip öğrenebileceğimize kaçımız inanırdı. Kaçımız bu organlar vasıtasıyla dünyamızın yönlendirileceğini düşünebilirdik.
Kısır çekişmelerle ve yanılgılarla geçen kayıp yıllardan sonra, devletimizin büyük adımlar atmaya başladığı şu zamanda, sağlıklı, doğru, güzel haberlerle huzur ve feraha ulaşmak dileği ile…